1 Kasım 2014 Cumartesi

Mehmet Âkif


M. ÂKİF


Âkif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.


Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi, Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşılanlar henüz aramızda bulunduğu için Akif'in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.


Karakter adamı olmak bakımından ise Âkif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.


İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslamcılıkda o idi. Esasen İslâmcılık Osmanlı Türklerinin mefkuresiydi, On dördüncü asırdan beri, Türklerden başka hiçbir Müslüman millet, ne Âraplar, ne Acemler, ne de Hintliler İslâmcılık mefkuresi görmüş değillerdi. Bir Osmanlı şairi olan Âkif'te milli mefkure kemaline ermiş, fakat yeni bir milli mefkurenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.


Mazide yaşayanların fikir ve mefkureleri bize aykırı gelse bile onların zaman ve mekân şartları içinde mütalaa ettiğimiz zaman haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.


Çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kâfidir. Başka söz istemez...


Akif inandı, dönmedi ve öyle öldü.


Kızıllelma, 1947, Sayı: 9

0 comments:

Yorum Gönder