3 Eylül 2014 Çarşamba

Sarı Zeybek


Şu  dağların  meşeleri  karanlık,
Etekleri  olur  çayır  çimenlik
Kızanlarla  burda  eder  yarenlik,
“Sarı  Zeybek  şu  dağlara  yaslanır,
Yağmur  yağar,  pusatları  ıslanır.”

Sarı  Zeybek  şu  dağların  eridir,
Dağlar  onun  bütün  yoğu  varıdır.
Kendi  sarı,  bindiği  at  dorudur;
Attan  inip  şu  dağlara  yaslanır,
Gözü  dalar,  bakışları  puslanır.

Sarı  Zeybek  dağdan  dağa  taşınır,
Taşınır  da  yüce  dağlar  aşınır.
Mola  verip  Gökçen  kızı  düşünür;
Efe  dağdan  köye  doğru  seslenir,
Yosma  Gökçen  sesi  duyar,  süslenir.

Sevmesin  mi  Sarı  Zeybek  Gökçen’i?
Yüzü  melek,  saçı  ipek  Gökçen’i?
Bütün  Aydın  elinde  tek  Gökçen’i?
Kız  sevmeyen  erin  gönlü  paslanır,
Paslanırda  imil  imil  yaslanır.

Padişahın  kulağına  varırsa,
Tutun  diye  devlet  emir  verirse  ,
Üç  yüz  atlı,  beş  yüz  yaya  yürürse
Dağlar,  taşlar  barut  ile  sislenir,
Ölen  ölür,  anaları  yaslanır.

0 comments:

Yorum Gönder