22 Şubat 2015 Pazar

Osman Nuri Kurt'a Mektup


 Bir müddet önce bazı vesikalarla birlikte gönderdiğiniz mektuba ancak şimdi cevap verebiliyorum. Kusura bakmayın. Çok meşgul ve yalnızım.

Orada solculuğa kaymış olan ve Türk diye geçinenlerin isim ve adreslerini gönderirseniz çok faydalı olur. Türklük şerefini lekeleyen kadınları şimdilik bir tarafa bırakın. Onları bu kötü yola biraz da bizim erkeklerimiz sürüklüyor. Bu uzun bir hikayedir. Bununla memleket yıkılmaz ama komünist tahrikatı ile yıkılabilir. Onun için görüp bildiğiniz komünistlerin ve Kürtçülerin isim ve adreslerini, mümkünse fotoğraflarını gönderin.

Doğu Berlin’e geçmenizi tavsiye etmem. Başınıza durup dururken iş açabilirsiniz.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Kötü manzaralardan fazla üzülmeyin. Her şey yoluna girer. Siz çalışıp para biriktirerek memlekete bol para ile dönmeye, yurt kalkınmasına bu yönde hizmet etmeye bakın.

Selam ve sağlık dileklerimle.

Tanrı Türk’ü korusun.

22 Ocak 1970


___________________________________

Azizim Osman Nuri Kurt Beğ,

9 tarihli mektubunuzu aldım. Mektuplar, uçakla da olsa nedense hep geç geliyor. Türkiye içi de böyle. Buna rağmen mektubunuza geç cevap vermiş sayılabilirim. Fakat mazeretim mühim. Hafif bir kalp spazmı geçirdim. Yani enfarktüsün hafif şekli. Doktorlar mutlaka dinlenme tavsiye ettiler. Ne kadar dinlensem, yalnız olduğum için bir takım yorgunluklarım oluyor. Hele bu hastalığa soğuk da hiç iyi gelmez. Neyse… Oradaki solaklarla mücadelenizde Tanrı size güç versin. Bu mektupta size bir adres verip birisi hakkında sezdirmeden inceleme yapmanızı rica edeceğim. Kimse duymamalı. Tabii vaktiniz ve imkanınız varsa. Soracağım kimse şu:

Ayten Kasarcı
1 Berlin-38
Insel str. 15717

Bu hanım bir hemşiredir. Öyle solculukla filan hiçbir ilgisi yoktu. Yalnız babası Bitlisli olduğu için “Biz kuyruklu Kürdüz.” diye alay ederdi. Kendisine ihanet eden kocasından boşanıp mahkemenin kendisine bıraktığı tek kızı da babasına kaçınca çok üzüldü. O üzüntüyle Almanya’ya gitti. Yoksa buradaki durumu çok iyiydi. Şimdi ben bu hemşire hakkında zararlı cereyanlara kapıldı diye bazı rivayetler duyuyorum. İnanmıyorum ama insanlar bir tuhaf oldu. Belli etmeden ve benimle mektuplaştığınızı da asla sezdirmeden bunu acaba öğrenebilir misiniz? Bir yılı geçti.

Buradaki haberlere gelince. On gün önce Ankara’da yapılan komandolar yürüyüşü çok muhteşem olmuş. 10.000 komando vardı diyorlar. Geçen yıl 2-3 bin komando yürümüştü. Ülkü Ocağı ve Genç Ülkücüler Teşkilatı denen dernekler de hızla gelişiyor. Bakalım ne olacak. MHP’nin de büyüdüğünü söylüyorlar. Benim ağzım yandığı için seçimi görmeden buna inanmam. Komünistleri ve Kürtleri İran ve Çinden başka İsrail de besliyor. Milli Emniyet her şeyi biliyor ama hükümet bir türlü aktif olamıyor. Bunda da haklı olduğu taraf var: Anayasa Mahkemesi ve Danıştay hükümetin her kararını bozuyor.

Ötüken’in aralık sayısını dün postaladım. Selam ve sağlık dileklerimle.

Tanrı Türk’ü korusun!

____________________________________________-

Azizim O. Nuri Kurt Beğ,(1)

Mektubunuza pek geç cevap verebiliyorum.Hem çok meşgulüm, hem de sık sık rahatsızlanıyorum.Gönderdiğiniz belgeler çok işe yaradı.Bu gibi şeyleri bundan sonra da gecikmeksizin göndermenizi rica ederim.İstanbul’daki ve Ankara’daki Sıkıyönetim Mahkemelerinde pek çok komünist yargılanıyor.Sanıklar ve avukatları duruşmayı engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Mahkemeler de bunlara sabırla katlanıyor. Dosta düşmana karşı tarafsız ve âdil olduklarını göstermek için.Fakat son defa sanıklara disiplin cezası verildiği gibi dört avukat da yanlış davranışlarından dolayı Barolar Birliğine şikayet edildi.Barolar bu avukatlara ceza verecek. Böylece sicilleri lekelenmiş olacak.Şimdiye kadarki duruşmalarda 60 kadar komünist için idam cezası istendi.Herhalde bunların bir kısmı, en aşağı 10 tanesi idam olunacak.Üniversitelilere sordum:Evvelce azgınlık yapan solcu öğrenciler ya ortadan tamamen kaybolmuşlar, yahut da süt dökmüş kediye dönmüşler. Duruşması yapılanlar da eski kabadayılıklarını terkettiler. Yahudi konsolosunu öldüren Mahir Çayan(2) şimdi bunu reddediyor.Çoğu da ilk ifadelerinin baskı altında verildiğini söylüyorlar. Halbuki evvelce yaptık, ettik diye övünüyor, ölümden korkmadıklarını ileri sürüyorlardı.İşin ciddiye alındığını görünce korktular.Birbirleri aleyhinde de bulunuyorlar.

Sorularınıza gelince:

1) Bahsettiğiniz hâtıralar Dr.Rıza Nur’a aittir(3). Asılları Londra, Paris ve Hollanda kütüphanelerinde el yazısı olarak bulunuyormuş. Benim arkadaşlarımdan ikisi de Londra’daki nushayı Britiş Müzeum’da görmüşler.Birisi herhalde oradan istinsah ederek getirip bastırmış. Ben okumadım.İçinde çok çirkin şeyler varmış.


0 comments:

Yorum Gönder